Bunlar Fabl Değil Çocuklar

Ekin Saçlıoğlu

4 Mart - 1 Nisan 2017

Açılış: 4 Mart 2017, 16:00 - 19:00

Galata Rum Okulu, 4 Mart- 1 Nisan 2017 tarihleri arasında Ekin Saçlıoğlu’nun 8. Kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor.

Saçlıoğlu’nun ‘Bunlar Fabl Değil Çocuklar’ adlı sergisi milyonlarca yıl dünyada yaşamış ancak günümüzde soyu tükenmiş ya da tükenmeye yüz tutmuş canlılara, nesli tükendi zannedilse de halen varoluş mücadelesi veren hayvan türlerine ve yaşayan fosil bitkiler gibi daha nicelerinin hikayelerine yer veriyor.

Desenlerin, resimlerin, heykellerin, bitkilerin, yosunların ve çeşitli yerleştirmelerin yer aldığı sergide, Saçlıoğlu, Galata Rum Okulu’nun taşıdığı geçmişe referansla, çok sayıda çocuğun belleğinde yer etmiş bu mekânı, açık bir kitaba dönüştürüyor, bilinen ve bilinmeyen kayıpların peşine düşüyor, izleyiciyi yaşayan bir fablın içine girmeye davet ediyor.

Sanatçı, gerçek hikâyelerden yola çıktığı anlatılarında, tarihten günümüze doğa – insan ilişkisini, varoluş ve yok oluş kavramlarını nesli tükenmekte olan türler üzerinden konu edinmekte.
İnsanoğlunun, kendisine karşı bir tehlike olarak gördüğü yabanıl hayatı, kontrol altına alma arzusu ile yok edici bir güç gösterisine dönüşen, öldürülmüş hayvanlarla fotoğraf çektirme merakı, Saçlıoğlu’nun resim ve desenlerine esin kaynağı oluyor. Soyu tükendiği sanılan Anadolu

Leoparından, sayıca oldukça azalmış Anadolu Vaşağına, farklı zaman dilimlerinden gelen ancak benzer geçmişe sahip türler karşımıza çıkmakta.

Soyunun tek örneği olarak 2012’de ölen ‘Yalnız George’ isimli kaplumbağanın birebir ölçülerde yapılmış kabuk replikası, sergide ‘yok olmaya’, ‘yuvayı terk etmeye’ dair bir metafor olarak düşünülebilir.

1800 yıllık bir antik kabartmada betimlenen Anadolu leoparı, sanatçının bir heykelinin esin kaynağı olurken sergideki bir başka çalışma, dünyada sadece üç tane kalmış olan Beyaz Kuzey Gergedanını konu alıyor. Gergedanlar, portreleri ile birer insan gibi kişiselleşiyorlar.

‘Bunlar Fabl Değil Çocuklar’ okulun sınıflarında artık yer almayan çocuklara ve izleyicilere bu görsel hikâyelerin birer fabl olmadığını söylese de, aslında bütün bu anlatıların metaforlar ve alegoriler üzerine kurulu olduğunun ve bazen, kimi gerçeklikleri anlatabilmek için alegori ve metaforlara başka zamanlardan daha çok ihtiyaç duyduğumuzun altını çizmekte.

Evet bunlar fabl değiller, ancak hikayelerimiz de sadece hayvanlara ait değil…